Hatice KARAKUŞ

“Kıymetli, Canım Hocam’a

Ben 30 yaşında sağlık problemleri olan bir genç kızım. 30 yıllık ömrümün 6 yılı sürekli hastanelerde, ameliyathanelerde geçti. Küçük bir ameliyat sonucu hayatım altüst oldu. Guatr ameliyatı sırasında yanlışlıkla 8 cm yemek borusunu kestiler. Yutkunamadım, yiyip içmeden 14 ameliyat, 170 defa buji ve balon dilastasyon oldum. Yemek borusunun yerine koldan ve bacaktan flep alınıp yemek borusu yapıldı. Ama çok kuvvetli olmam sebebi ile saç teli kadar bir açıklık kalıyor ve daralıyordu. Haftalık buji, balon dilatasyonlara girerdim. Hepsi ölüm gibi olurdu. Her endoskopiden, ameliyattan sonra bugün de ölmedim diye şükürler ederdim. Çok araştırdım, çok doktor buldum; fakat hiçbiri cesaret edip yaparım diyemedi. Hepsi sesimin gideceği, trakeostomü açılıp konuşamayacağım bir ameliyat önerdiler. Ama en büyük ölüm benim konuşamamamdı. İstemedim, olmadım. Fakat araştırmaktan da vazgeçmedim. Umudumu hiçbir zaman kaybetmedim. Kaybetmeye de niyetim olmadı. Asla vazgeçmedim. Araştırmalarım sırasında bir doktora rastgeldim. Umutlanamadım. Çünkü bir çok doktorla görüştüm hüsrana uğradım. Ama en son endoskopide akciğerdeki bronşlar patlayınca elimi taşın altına koydum. Bulduğum doktor Prof. Dr. Oktar Asoğlu. Konuştuğum diğer doktorlar gibi değildi. Tek söylediği durumumu anlattım ve bana ben bunu yaparım dedi. Başta korktum ama Hocamın güveni bana da güven verdi. Bu sefer olacak dedim.

Teşbihte hata olmaz kulun Allah’a güvendiği gibi bir güvendi bu. Ben 6 yılda hiç bu kadar güven, samimiyet hiçbir doktora hissetmedim. Ama Oktar Hocam başkaydı, farklı bir insandı. Ve farkını da gösterdi. Ameliyatımı yaptı. Konuşabiliyorum, yemek yiyebiliyorum. Oktar Hocam mucizem oldu. Eşi benzeri bulunmayan bir insan. Gözüm kapalı güvenebileceğim tek insan. Benim için tüm doktorlar bir yana, Oktar Hocam bir yana. Yapamayacağı şey yok. Yapamayacağı şeye de diğerleri gibi yaparım, yapabilirim diyebilecek bir karakteri yok. Hayat mevzusu olunca insanın canı olunca ve bunun başaran, yapabilen, ben bunu yaparım diyen bir Oktar Hoca’sı varsa dünyanın en şanslı insanı sizsiniz. Ve ben çok şanslıyım. O kadar şanslıyım ki Oktar Hocam gibi bir insan, melek, işinin ehli bir insanla karşılaştım. Anlatacaklarım yazmakla bitmez, tükenmez ama kalbimden gelen tek sözle bitirmek istiyorum. Oktar Hocam sizi çok çok çok seviyorum.”