“Bu kısaca anlatılsa da bir yaşama tutunma hikayesidir…
2010 senesinde şiddetli karın ağrısı ve tuvalete çıkamama şikayetiyle hastaneye gittim. Kan tahlili ve çeşitli tetkiklerden sonra REKTUM CA (BAĞIRSAK KANSERİ) olduğumu öğrendim… Bize uğramaz dediğimiz, uzaktan izlediğimiz bu hastalık artık kapımızdan içeri girmişti… Dünya benim ve 2 kızımın başına yıkıldı, henüz 55 yaşındaydım yaşayacak uzun senelerim olmalıydı, en azından ben öyle hayal etmiştim hep. Nasıl bir süreç izleyecektik, bu hastalıkla nasıl mücadele edecektik, nasıl teslim olmayacaktım kestiremiyordum. Bir süre ağır endişesini yaşadıktan sonra ÇAPA TIP FAKÜLTESİ’ne gitmeye karar verdik. Kararımızın ne denli doğru olduğunu Oktar ASOĞLU ile tanıştıktan sonra daha da iyi anladık. İnternette yazan karamsar sonlara, çevreden gelen olumsuz yorumlara kulak tıkayarak Oktar Bey’in öncülüğünde bu hastalıkla savaşa girmeye karar verdim. Oktar ASOĞLU’nun daha ilk günden vermiş olduğu güven duygusuyla gerçekten kanserden kurtulacağıma inanarak 2010 senesi Haziran ayında ameliyata girdim. Ameliyat çok başarılı geçti. Bir süre kemoterapi ve ışın tedavisi de gördükten sonra 1 sene sonrasını göremez diyenlere inat tam 8 yıldır hayattayım… Yıllık periyotlarda kan tahlili, kolonoskopi takiplerim devam etmektedir.
Çok kıymetli doktorum Oktar ASOĞLU binlerce defa şükür ki siz karşıma çıktınız. Bu hastalıkla mücadelemde en büyük destekçim bana verdiğiniz moralle siz oldunuz. Sadece çok başarılı bir cerrah olmanızla değil aynı zamanda bu hastalıkla mücadelem aşamasında “”iyi olacaksın, hayatına devam edeceksin, daha dur torun seveceksin”” telkinlerinizle de beni hayata tekrar bağladınız…
Ben GüLSER ERKAN ve Ailem size herzaman minnettar kalacağız…
Sevgi dolu yüreğinizin hiç solmaması dileğimle…”